Etiket: Bediüzzaman
-
TALEBE OLABİLMEK
M. ALİ KAYA Talebe, öğrenmek isteyen demektir. Peygamberimiz (asm) “Beşikten mezara kadar ilim öğrenin” ve “Kişi öğrendiği müddetçe alimdir; biliyorum derse cahildir” buyurarak devamlı ilim öğrenmeye talip olmayı emreder. Nitekim Peygamberimiz (asm) bi’setten, yani vahye muhatap olduktan sonra 23 sene boyunca gelen vahiylerle, nazil olan ayet ve surelerle vefatına kadar bir nevi talebe durumundaydı. Allah’ın…
-
HUKUKUN SİYASALLAŞMASI
M. ALİ KAYA Hilafet ve hürriyeti temsil eden “Ehl-i Beyt” ile istibdadı temsil eden Emeviler arasındaki mücadelenin en hızlı dönemi Yezid dönemidir. Hz. Ali (ra) ile Hz. Muaviye arasındaki “Hilafet ve Saltanat” mücadelesi Yezid’in iktidarı ile başka farklı bir mecraya sürüklendi. Bediüzzaman Said Nursi hazretleri bunu şöyle ifade eder: “Şeriat-ı Garra yeryüzüne nüzul etti, ta…
-
İSLAMDA SEÇİM VE HİLAFET
M. ALİ KAYA Giriş Ehl-i Sünnet ile Şia arasındaki en belirgin fark siyasidir ve yöneticinin seçimle tayin edilip edilmemesi konusudur. Ehl-i Sünnet Kur’ân-ı Kerimin “Meşveret” emrine uygun olarak hilafetin seçimle sabit olacağı ve halifenin seçimle tayin edileceğini, Hulefa-i Raşidin’in seçimle tayin edildiğini ifade etmişlerdir. Şia ise halifenin atama usulü ile ve tayin edilerek halife olacağını…
-
SİYASETTEKİ BÜYÜK VAZİFE
M. Latif SALİHOĞLU Daha evvelki yazılarımızda iktibasen yer alan bazı ifadeler, muhlis ve müteyakkız okuyucularımızın ziyadesiyle dikkatini çekmiş. Bunlardan bir tanesi, Üstad Bediüzzaman’ın 1950’de işbaşına gelen Demokratların ve hususan Adnan Menderes gibi zatların hatırları için 35 senedir terk etmiş olduğu siyasete yeniden bakmaya başlamasıdır. (Emirdağ Lahikası, 387.) Bir diğer nokta ise, Üstad Bediüzzaman’ın Emirdağlı Hamza…
-
HÜRRİYETİ ve SİYASETİ MENFATE ALET ETMEK
M. Ali KAYA Bediüzzaman sözlerini şöyle der: “Evet her bir adam vatanla, milletle, hükûmetiyle alâkadardır. Fakat bu alâkadarlık, muvakkat cereyanlara kapılıp millet vatan, hükümetin menfaatini bazı şahısların muvakkat siyasetlerine tâbi’ etmek, belki aynını telâkki etmek çok yanlış olmakla beraber; o vatanperverlik, milletperverlik hissinden ve vazifesinden herkese düşen vazife bir ise, kendi kalb ve ruhundan, idare-i…
-
İTTİHAD-I İSLAM İDEALİ
M. ALİ KAYA İttihâd-ı İslâm denen İslam Birliği, siyasî bir ideolojinin kavramı olarak kullanılmaya başlanmadan önce Müslümanlar arasında kaynağı Kur’ân-ı Kerîm ve hadisler olan, birlik, kardeşlik ve yardımlaşma duygularının ifadesi anlamında başlangıçtan beri mevcuttu. İttihâd-ı İslâm kavramı ilk defa Nâmık Kemal tarafından Hürriyet gazetesinin 10 Mayıs 1869 tarihli sayısında kullanılmış, ardından Yeni Osmanlılar’ın diğer yayın…
-
AHRARLARIN DEMOKRASİYE HİZMETLERİ
M. Ali KAYA Bediüzzaman Said Nursi hazretleri “İnşallah o ahrarlar istibdâd-ı mutlakı kaldırarak tam bir hürriyet-i şer’iyeye vesile olacaklar” (Emirdağ Lahikası, 520.) buyurur. Bu çerçevede; 1. Osmanlıda ilk olarak “Adalet, Hürriyet ve Müsavât” sloganı ile çıkan “İttihat ve Terakki Cemiyeti” vardı. Sonra onların 1902’deki ilk kongresinde ihtilaf çıktı. Devletçi olan İttihatçılar ile “Teşebbüs-ü Şahsi ve…
-
SİYASETTE MUKTESİT MESLEK
M. Ali KAYA Giriş Yüce Allah Kur’ân-ı Kerimde “Allah, melekler ve muktesit ilim sahipleri, ondan başka ilâh olmadığına adaletle şâhitlik ettiler. O’ndan başka ilâh yoktur. O, mutlak güç ve kudret, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Âl-i İmran, 3:18.) buyurur. Sözlükte “hisse, ölçü, insaf, adalet” gibi anlamlar ifade eden kıst, masdar olarak “adaletli olma, birine hakkını ve…
-
ŞERİAT NEDİR?
M. ALİ KAYA Giriş Şeriat “ŞRA” kökünden gelen bir kelime olup lügat anlamı “su kaynağına giden yol” anlamında kayna gitmek, açık olmak” anlamlarına gelir. Istılah olarak “açık ve doğru kurallar ve yerleşik adetler” anlamı verilmiştir. Yahudi şeriatı, Yahudilere ait kurallar, Hristiyan şeriatı da Hristiyanlara ait kurallar denildiği gibi, din dilinde “Semavi dine dayanan hükümlerin tamamına”…
-
HÜRRİYETÇİ DEMOKRASİNİN GEREKLİLİĞİ
M. Ali KAYA Hürriyet, insanın iradesini kullanabilmesi ve aklını başkasının cebine koymamasıdır. Bu da ilimle ve hür düşünce ile olur. İradeyi kullanmak ve başkalarından farklı düşünebilmek yanlış düşünmekten farklıdır. Bağımsız düşünce fikir üretir; bağımlı düşünce ise başkalarının fikirlerinin taşıyıcılığını yapar. Düşünceler ve fikirler ilme, yani doğru bilgiye dayanmalıdır. Yanlış bilgilerden doğru düşünce çıkmaz. Düşüncelerimizi tashih…
-
GERÇEK DEMOKRAT BEDİÜZZAMAN
M. ALİ KAYA Türkiye’de demokratlar yok iken, Bediüzzaman demokrat idi. Ülkemizde demokratlığın ve demokrasi konuşulmadan önce Bediüzzaman Ahrar’ların devamı diye demokratları savunuyordu. Zira her parti kökenine bağlıdır ve kuruluş amacına hizmet eder. Bu sebeple CHP’nin kuruluş amacı “Atatürk devrimlerini” korumaktır; bu amaca hizmet eder. MHP ve Irkçı partilerin kuruluş amacı kavmiyeti müdafaadır, bu amaca hizmet…
-
ÖZ GÜVEN KAZANMA METOTLARI
Dr. Halis ÖZGÜ Özet: M. Ali KAYA Giriş Allah insanı “Ahsen-i Takvim”de mükemmel bir varlık olarak yaratmış, ruhu, duyguları ve ihtiyaçlarının sonsuzluğu ile aciz-i mutlak ve fakir-i mutlak kılıp kendisine muhtaç kılmıştır. İnsan acizdir; ama Allah’ın kudretine dayanarak güç ve kuvvet kazanır; fakirdir, ganî olan, hiçbir şeye muhtaç olmayan Allah’tan isteyerek zenginleşir. Allah insanı pek…
-
TEŞEBBÜS-Ü ŞAHSÎ / BİREYSEL GİRİŞİMCİLİK
M. Ali KAYA Teşebbüs-ü şahsî, bireysel girişimcilik anlamına gelen bir tabir ve bir kavramdır. Müteşebbis bir iş yapmaya karar veren ve bunu uygulamaya koyan kişi veya kurumdur. Müteşebbis irade sahibi ve iradesini kullanabilen, içinde bulunduğu şartları okuyan ve geleceği şekillendirmek için bugünün şart ve imkânlarını kullanabilmelidir. Bunu yaparken dünün problemlerini düşünmez ve tecrübelerinin kendisini engellemesine…
-
HÜRRİYET İMANIN HASSASIDIR
M. Ali KAYA Bediüzzaman Said Nursi hazretleri “yirmi senelik İslamiyet’in bir fedaisinin” “Hürriyet Rahman olan Allah’ın insana verdiği bir ihsanı ve İslam’ın hassası” (Münazarat, 1996, s. 59) olduğunu söylemektedir. Yirmi sene İslamiyet’in fedaisi olan elbette Bediüzzaman’ın kendisidir. İman, aklın ve iradenin tercihidir. Din insanları zorlamaz; akla kapı açar, ihtiyarı elinden almaz. Yani kişiyi hür ve…
-
31 MART VE 15 TEMMUZ
M. Ali KAYA Giriş 15 Temmuz 2016’da bir kalkışma meydana geldi. Bu kalkışmanın FETÖ/PDY tarafından düzenlendiği ifade edilen bir darbe girişimi yaşandı. Bu girişimde 251 vatandaş hayatını kaybetti ve 2196 vatandaş da yaralandı. Nihayet kısmî darbe girişimi devlet güçleri ve vatandaşların tepkisi ile engellendi. Ancak bu girişim 20 Temmuz’da alınan kararlar ile ilgili ilgisiz yüzbinlerce…
-
BEDİÜZZAMANIN SİYASİ CEPHESİ
M. Ali KAYA Giriş “Cenâb-ı Hak, kemâl-i rahmetinden, şeriat-ı İslâmiyenin ebediyetine bir eser-i himayet olarak, herbir fesad-ı ümmet zamanında bir muslih veya bir müceddid veya bir halife-i zîşan veya bir kutb-u âzam veya bir mürşid-i ekmel veyahut bir nevi mehdî hükmünde mübarek zatları göndermiş, fesadı izale edip milleti ıslah etmiş, din-i Ahmedîyi (asm) muhafaza etmiş.”…
-
RİSALE-İ NURDA İKTİSAT
Ahmet İhsan KAYA RİSALE-İ NUR’DA İKTİSAT 1. GİRİŞ 2. İKTİSAT NEDİR? 3. İKTİSADİ UNSURLAR A. Toprak B. Emek C. Sermaye 4. BEDİÜZZAMAN’A GÖRE MİKRO VE MAKRO İKTİSAT A. Mikro İktisat • Ferdi İktisat • Hırs • Kanaat • İsraf B. Makro İktisat 5. SONUÇ 6. KAYNAKÇA GİRİŞ İnsanoğlu yeryüzünde yaşamaya başlamasından itibaren çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak…
-
MEŞRUTİYET CUMHURİYET DEMOKRATLIK VE BEDİÜZZAMAN
M. Ali KAYA Halkın kendisini idare edeceği temsilcileri seçmesi ve temsilcilerin de mecliste çıkardığı kanunlar ile milleti idare etmesine “Meşrutiyet” denir. Osmanlı devleti 23 Temmuz 1908 tarihinde Meşrutiyeti ilan etmiş ve 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesine kadar Meşrutiyet ile idare edilmiştir. Meşrutiyet dönemi, Osmanlı devletinin Anayasal Parlamento sistemi ile idare edildiği dönemdir. Bu 1876-1922 dönemini…