M. Ali KAYA
Platon (Eflatun = MÖ 427-347) Sokrates’in öğrencisi olup onun fikirlerini eserlerine kaydederek bize kadar ulaşmasını sağlamıştır.
1. “Kendilerini bilgili olarak satanlar, gerçekte bilgisizdirler.”
2. Şairler söylediklerini akıllarına göre yapmıyorlar, bilgiye ihtiyaçları yoktur. Bir nevi ilâhî ilhamla yapıyorlar.
3. Sanatkarlar da şairler gibi yaptıklarını işi çok iyi bilfiklerinden dolayı her şeyi bildiklerini iddia eden bilginler gibi davranıyordı.
4. Bilgili olan ancak Allah’tır. Allah insan bilgisinin hiçbir şey olmadığını göstermek istemiştir.
5. Aranızdaki en bilgeli kişi Sokrates gibi bilgeliğin hiçbir şey bilmediğini bilendir. “Bir şey biliyorum; o da hiçbir şey bilmediğimdir.”
6. Herkes her şeyi bilemez.
7. Beni Allah’a inanmamakla suçluyorsun; ama hiçbir insan var mıdır ki, Allah’ın işlerine inansın; ama Allah’a inanmasın? Bu mümkün mü? Beni dinsizlikle suçlayanlar bilsinler ki, ben Allah’ın varlığına beni suçlayanların hepsinden daha fazla inanıyorum.
8. Kendisini toplum için önemli olduğuna inanan kimse yaşayacak mıyım, yoksa ölecek miyim diye düşünmemelidir. Doğru olanı yapıp yapmadığına önem verecek ve kötülük yapmaktan korkacaktır. Ben inandıklarımdan asla vaz geçmem. Sizi severim, sayarım; ancak ben Allah’a teslim olurum.
9. İnsanlara şunu öğreteceğim: “Sizler paraya, şerefe, üne değer verdiğiniz kadar ilme, bilgiye, akla ve ruha değer vermez misiniz? Bundan sıkılmaz mısınız diyeceğim. Değeri büyük olana az, değeri küçük olana çok değer vermelerinden dolayı sorgulayacağım…
10. Ben hiçbir şeyi para karşılığında yapmadım. Her zaman aklımızın ve ruhumuzun yücelmesi için çalıştım. Görevim, para ile faziletin kazanılmayacağını öğretmektir. Her türlü iyiliğin de erdemden ve faziletten geldiğini anlatacağım.
11. Kötü biri iyi birisini zarara sokamaz.
12. Beni öldürürseniz yerinden kıpırdamayan büyük bir ata benzeyen devleti yerinden oynatmak için Allah’ın başına sardığı at sineğini bulamayacaksınız. Yoksa uykuya dalar kalırsınız. Bundan para almış olsaydım sizce mantıklı olurdu.
Siyasete girerek veya devlet memuru olarak bu işi yapmamam size garip gelebilir. Bunun sebebi de Allah’ın bana olan ilhamından dolayıdır. İçimdeki bu ses beni engellemiştir. Ben bunu siyasete girerek veya devlet memuru olarak yapsaydım size faydası dokunmazdı. Zira hak yolda çalışan birisi devlet adamı değil, sadece sıradan bilinçli bir vatandaş olarak kalması gerekir. Ben Allah’ın bana yüklediği bu sorumluluğu bir kenara bırakıp susamam. Ne kadar rahatsız olsanız da sizi ikaz edeceğim.
Ben siyasi bir çıkar peşinde değilim. Delilim de yoksulluğumdur. Doğruluk için mücadele veren birisinin kamu hayatına girmemeli ve siyasetle meşgul olmamalıdır ve sade bir hayat sürmelidir; ve ben öyleyim.
13. Ben merhamet dilenciliği yapamam. Kefaletle salıverilmem için de size para veremem. Zira yoksulum ve size verecek param yoktur.
14. Bir adam ölür müyüm, kalır mıyım diye düşünmemelidir. Doğru mu yoksa eğri mi davrandığına, yiğit bir adam gibi mi, yoksa ödlek bir adam gibi mi davrandığını düşünmelidir.
15. Beni korkutan ölüm değil; haksızlık yapmaktır. Bana ceza verenler kurtulamayacaklar ve daha ağır bir ceza ile cezalandırılacaklardır. Beni bin kez ölüme mahkum etseniz yolumu asla değiştirmeyeceğimi biliniz. Beni öldürürseniz siz kendinize kötülük yapmış olacaksınız.
16. Ölüm bir son değildir; ebedi hayatın başlangıcıdır. Bu sebeple bana ölümle ceza vermek ceza değildir. Ölüm bir tesadüf değil, tüm acılardan kurtulup ebedi hayata geçmektir.
Sizle yaşamaya ben ise ölüme gidiyorum. Hangisinin daha iyi olduğunu Allah bilir.
17. Sokrates’e “Hakimler sizi ölüme mahkum ettiler” dediler. O da “Allah da onları ölüme mahkum etmiştir” diye cevap verdi.