M. ALİ KAYA
1. Ev idaresi ile toplumun idaresi benzer olsa da bazı farklılıklar vardır. Ev idaresi tek elde toplanabilir. Toplumun idaresi ise birçok yöneticilerin varlığını ve aralarında iyi bir koordinasyonun ve istişarenin olmasını gerekli kılar.
2. Koordinasyonu sağlayan kişiye üst yönetici denir. O da istişare mekanizmasını sağlayarak bu koordineyi sağlar.
3. İnsan medeni bir varlıktır, ihtiyaçların ancak toplum içinde yaşayarak karşılayabilir. İnsanın toplumdaki saygınlığı ilim, mülkiyet ve makamına göredir.
4. Toplumun temeli ailedir. Aile anne-baba ve çocuklardan oluşan bir şahs-ı manevidir. Toplum da bireylerden oluşan, ama bireylerden farklı daha geniş bir şeyin ruhuna dönüşür ve millet denen şahs-ı maneviyi oluşturur.
5. Devlet toplumun bileşenlerinden meydana gelir.
6. Her şeyin fıtratında basitlik ve sadelik vardır. Bu da insanın temel ihtiyaçlarından oluşur. Temel ihtiyaçların başında gıda, güvenlik ve barınma gelir.
7. Mülkiyet olmadan temel ihtiyaçlar karşılanamaz. Bu sebeple mülkiyet hayat hakkından sonra em önemli haktır.
8. Allah insana fıtraten sınırsız kabiliyetler ve istidatlar vermiştir. Bu sebeple ihtiyaçları sınırsız bir şekilde dünyanın her tarafına dağılmış ve bundan pek çok sanatlar ve meslekler doğmuştur.
9. Yüce Allah insan ihtiyaçlarını karşılaması gereken temel ham maddeleri yaratmış ve insanın istifadesine sunmuştur. İnsan bunları aklını ve kabiliyetlerini kullanarak mamul madde haline getirmekle yükümlüdür. Böylece insanın kabiliyetleri inkişaf eder.
10. İnsan ihtiyacından fazla üretim yapması halinde, başka ihtiyaç sahipleri ile mübadele suretinde diğer ihtiyaçlarını karşılar. Bundan ticaret doğar. Bu sebeple ticaret hukukun temelini oluşturur.
11. İnsanın temel ihtiyaçlarını karşılayan ve üretimi sağlayan sanatlar üçe ayrılır. Bunlar “Ziraat, sanat ve ticarettir.” Devlet güvenliği ve adaleti sağlamak için vardır. Devlet bunu asker ve memurları ile yapar.
12. İnsanlar arasındaki en fıtrî ve tabii bağ erkek-kadın arasındaki sevgi bağıdır. Bu sevgiden aile meydana gelir. Bu da toplumun temeli olan ailenin oluşmasını sağlar.
13. Allah birbirine ihtiyaç duysun diye kadını zayıf erkeği güçlü yarattı. Bundan dolayı kadın erkeğe meyleder ve korunma ihtiyacından dolayı sağlıklı bir aileyi oluşturur. Erkeğin fıtratında cesaret, kadının fıtratında ise çekingenlik ve haya vardır. Bu sebeple erkek ev dışındaki harici işleri yapar ve evin nafakasını temin eder, kadın ise evin düzenini sağlar. Bunun için Allah nafakayı erkeğe yüklemiş ve kadını bu büyük yük ve sorumluluktan kurtarmıştır.
14. Kadının en önemli vazifesi “Anne” olmak ve çocuk doğurmaktır. İnsan nesli ancak böyle devam eder. Bunun için Allah kadına “şefkat” duygusunu vermiştir. Bu sebeple anne çocuğu için kendisini feda eder. Kadının buna bağlı görevi çocuklarının terbiyesi ve büyütülmesidir.
15. Kadın, kadın gibi zarif ve çekici, erkek ağırbaşlı ve cesaretli olmalıdır. Onların bu fıtrî durumu davranışlarına ve giyimlerine yansımalıdır. Yani davranışları da giyimleri de fıtratlarına uygun olmalıdır ki sağlıklı ve mutlu bir yuva kurulsun. Bunun için kadın süslemeyi, erkek de ciddi olmayı ahlak edinmelidir. En akıllı ve iyi kadınlar kocalarına itaat eden ve görevlerini yerine getiren kadınlardır.
16. Sosyal hayatta herkes bir sanat ve meslekle meşgul olmalıdır. Ruhundaki kabiliyetini sanatına yansıtmalı ve sanatında fani olmalıdır. Bundan “kalite” doğar. Herkesin kabiliyetine göre bir işte çalışmasından ihtisaslaşma, bundan da medeniyet doğar.
17. Ev idaresinde dört şeye dikkat edilmelidir. Birincisi, evin temel ihtiyacı olan geçimi sağlamaktır. İkincisi, elde edilen malı tasarruf etmek ve korumaktır. Üçüncüsü, malı nasıl kazanacağını bilmek, sanat ve meslek bilgisi edinmektir. Dördüncüsü de evin dirlik ve düzenini sağlamaktır.
18. Malın elde edilmesi ve zenginlik için teşebbüs, çalışkanlık ve mülkiyet şarttır. Hiç kimse başkasının malını kendi malıymış gibi korumaz ve göz-kulak olmaz. Hayvanı besleyen sahibinin gözleridir. Tarlaya lazım olan en faydalı gübre sahibinin ayak izleridir.
19. İş sahibi işinin, mülk sahibi de mülkünün başında olmalıdır. Mülk sahibi mülkünün başında olmazsa ve sevgi ile işini takip etmezse onun yerine bakanlar bunu kesinlikle yapmayacaklardır.
20. İşin ve mülkün sahibi çalışanlardan erken işinin başına gelmeli ve çalışanlardan sonra işinden ayrılmalıdır.
21. İşin yapılması ve bereketi gün doğumundan öğleye kadardır. Bu sebeple iş yapmak isteyenler gün doğmadan işe başlamalıdır. İşler öğleye kadar bitirilmeli, öğleden sonra tamamlanmalı ve yarının işleri planlanmalıdır. Bugünün işi yarına bırakılmamalıdır. Başarı ancak bu şekilde sistemli çalışmaya bağlıdır.
22. Her konuda kaliteyi yakalamaya çalışmalıdır. Yemede, içmede, barınmada, giyinmede ve konuşmada en güzel ve en kaliteli olanı tercih etmelidir. Sade malın kalitesi o işin iyi yürümesi için yeterli değildir. Ucuz etin yahnisi yenmez. Ucuz almak da pahalıya mal olur.
23. İş hayatında ciddiyet ev hayatında neşe ve sevgi esas olmalıdır. Mutluluk buna bağlıdır.
24. Her konuda doğruluk ve adaletten ayrılmamak, hileye ve ucuza kaçmamak gerekir. En büyük hile hilesizlik ve doğruluktur.
25. Elbisenin pahalı olması sizi daha güzel yapmaz. Makamın yüksek ve malın çok olması da insanı saygın ve değerli kılmaz. İnsanı zengin ve saygın yapan dürüst, ahlaklı, nazik, hakperset, bilgili, alçak gönüllü olmasındadır. Dürüst ve sade bir hayat sizi daha erdemli ve faziletli yapar.
26. Görevini en iyi şekilde yapan daima saygı ve hürmet görür.
27. Peygamberimiz (asm) “Kadın namazını kılar, orucunu tutar, namusunu korur ve kocasına itaat ederse cennete girer” buyurdular. Akıllı bir kadın için bundan daha değerli müjde ve saadet olamaz.
28. Kur’an ve Sünnete uymak, farzları yapıp haramdan sakınmak insanı, aileyi ve toplumu huzurlu ve mesut eder.
29. Kadın ve erkek yasalara ve geleneklere göre davranmalıdır.
30. Ailede karşılıklı hak ve vazifeler sünnete uygun yapılırsa o aile huzur ve saadet yuvası olur. Başka hiçbir şeye gerek kalmaz.
31. “Hayatın zevkini ve lezzetini isterseniz hayatınızı iman ile hayatlandırın, feraizle ziynetlendirin, günahlardan sakınmak ile muhafaza ediniz.” (Bediüzzaman)
32. İktisadın ve sağlığın tamamı az yemek, yediğini iyice hazmetmek ve her konuda israftan kaçınmaktır.
33. Tedbir almak aklın yarısı, iktisat etmek de maişetin ve geçimin yarısıdır. Borca girmemek ve peşin alışveriş yapmak da ticarette kazancın yarısıdır. Peşin beş kuruş, veresiye on kuruştan iyidir.