1mod.io
Sosyal Medya
Plugin Install : Cart Icon need WooCommerce plugin to be installed.
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Giriş
  • Kayıt
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Kitaplarım
  • Sunumlarım
  • Hürriyet
  • Hukuk
  • İktisat
Hürriyet Hukuk İktisat
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
Anasayfa İKTİSAT

TİCARET HADİSLERİ

Ülkenin kalkınması Ziraat, Sanat ve Ticaretledir.

M.Ali KAYA M.Ali KAYA
19 Aralık 2021
İKTİSAT
0
TİCARET HADİSLERİ
Share on FacebookShare on Twitter

M. ALİ KAYA
1. Bereket ticarettedir. Rızkın onda dokuzu ticarettedir, onda birisi ise hayvancılıktadır. (Ebu Davud, Merâsil, İbn-i Saad, Tabakat.)

2. Dürüst, doğru söyleyen tüccar kıyamette Arş’ın gölgesinde olacaktır. Sonra cennetin hiçbir kapısında bekletilmeden içeri alınacaktır. (İbn-i Neccar, Deylemi, Müsnedü’l-Firdevs)

3. Dürüst ve güvenilir tüccar Peygamberler, Sıddıklar ve şehitlerle beraberdir. (İbn-i Mace, Ticaret, 1.)

4. Üç kimse Kıyamette Arşın gölgesindediler: Dürü tüst, güvenilir tüccar, âdil idareci ve namazı vaktinde kılanlar. (Hâkim, Tarih…)

5. Korkak tüccar kazanamaz; cesur tüccarın rızkı bol olur. (Kazâî)

6. Peygamberimiz (asm) “Ben rahmet ve savaş peygamberi olarak gönderildim. Tüccar ve çiftçi olarak gönderilmedim. Dikkat edin! Dinine bağlı ve duyarlı olanlar hariç ümmetimin en şerlileri tüccarlar ve çiftiçilerdir. (Ebu Nuyam, Hilye’den)

7. Hz. Ömer (ra) “Bizim çarşımızda dini bilenler, haram ve helale dikkat edenler satıcılık yapsınlar” derdi. (Kütüb-ü Sitte, H. No:213.)

8. Ebu’d-Derdâ (ra) der ki: “Ben Şam’da Ümeyye Caminin yakınlarında bir dükkan sahibi olup her gün kazancımdan elli dinar Allah yolunda harcamak ve bu esnada namazlarımı cemaatle kılmak, Allah’ın halal kıldıklarını haram kılmamak ve Allah’ın haklarında ‘Onlar ne bir ticaret ve ne de alış-veriş kendilerini Allah’ı zikretmekten alıkoymaz’ (Nur, 24:36.) ayetindeki övgüye mazhar olmak isterim” demiştir. (Kütüb-ü Sitte, Cânan, H. No: 214.)

9. Peygamberimiz (asm) birisinin zorla malını satmaya zorlamaktan, aldatıcı satıştan ve meyveleri dallarında olgunlaşmadan satmaktan nehyetti. (Müsned-i Ahmed, 1:116.)

10. Biri mülkünü satmak istediği zaman önce komşusuna tekilif etsin. (Ebu Yâlâ, Kâmil)

11. Allah alışta, satışta ve ödemede müsamahayı sever. (Kütüb-ü Sitte, H. No: 201.)

12. Satmak istediğiniz bir şeyi tarttığınızda fazlasıyla tartınız. (Cabir (ra) )

13. Keçiyi sağmadan memesinde süt biriktirip satmak aldatmadır. Aldatma bir Müslümana helal değildir. (İbn-i Mace, Ticaret, 42.)

14. Müslümanı aldatan ve ona zarar veren ve ona hile yapan bizden değildir. (Rafiî’den)

15. Alıcı ve satıcı birbirlerinden ayrılmadıkları sürece alışverişi bozmada serbesttirler. Satıcı doğru söyler ve malının ayıbını söylerse bu alışveriş alan ve satan için hayırlı ve bereketli olur. Fakat ayıbını gizler ve yalan konuşursa alışverişin bereketi kaldırılır. (Buhari, Büyû, 19, 22, 44, 46.)

16. Kim malının kusurunu açıklamadan satarsa, devamlı Allah’ın gadabına maruz kalır, melekler de ona devamlı lanet okurlar. (İbn-i Mâce, Ticaret, 45.)

17. Peygamberimiz (asm) “Ben kıyamet günü üç grup insanın hasmıyım. Ben kimin hasmı olursam onunla davalaşırım. Birincisi, benim ismimi kullanıp söz verip sözünden dönen; İkinicisi, Hür birini köle diye satıp parasını yiyen; Üçüncüsü, bir işçiyi çalıştırıp ücretini tam olarak vermeyen. (Buhari, Büyû, 106; İcâre, 10.)

18. Şarkıcı kadınların aldığı para haramdır. Onlara bakmak da haramdır. Köpek satmakla elde edilen para da haramdır. Haramla beslenenin yeri cehennemdir. (Taberani, Kebîr)

19. On sınıf insan Allah’ı inkâr edenlere benzer: Müslümanın ortak malını zimmetine geçiren, sihir yapan, eşini yabancıdan kıskanmayan, helaline arkasından yaklaşan, içki içen, zekât vermeyen, imkânı varken hacca gitmeyen, fitne çıkaran ve fitneyi yayan, Müslümanlarla mücadele edenlere silah ve malzeme veren, nikahı düşmeyen akrabası ile evlenen… (İbn-i Asakir)

20. Allah içkiyi içene, dağıtana, satana, alana, üzümünü sıkana, sıkırana, taşıyana ve taşıtana ve parasını yiyene lanet etsin. (Tirmizi, Büyû, 58.)

21. İnsanlar Allah yolunda cihadı terk ederek paraya ve pula tamah edip cimrileştikleri, Bey’ bi’l-îne, yani, paraya muhtaç oldukları zaman malı veresiye daha yüksek fiyata geri almak şartı ile peşin düşük fiyata sattıkları (Bu satış faizli satıştır.) ve ibadeti terk edip sığır sürüleri peşinde gece gündüz dolaştıkları zaman Allah onları öyle zillete düşürür ki yeniden dinlerine sarılmadıkça bu belayı başlarından defedemezler. (Müsned, 2:28.)

22. Kim malın değerini artırmak amacı ile biriktirip depolayarak (Karaborsacılık yaparsa) günahkardır; Allah ve Resulünün himayesinden mahrum kalmıştır. (Müsned, 2:351.)

23. Allah ahirette üç zümreye bakmaz, onları temize çıkarmaz ve onlarla konuşmaz. Onlar için acıklı bir azap vardır: Eteklerini yerde sürüyerek gezen kibirli insanlar, verdiği şeyi başa kakanlar ve yalan yere yemin ederk malını satanlar. (Nesai, Zekat, 69; Büyû, 5; İbn-i Mâce, Ticaret, 30.)

24. Allah kıyamette üç kişiye bakmaz, onları temize çıkarmaz ve onlar için çetin azap hazırlar. Suyun başını tutup onu yolculardan ve başkalarından esirgeyen, malını satarken yemin ederek şu fiyata aldım diye insanları aldatıp pahalıya satan, devlet başkanına biat ettiği halde sırf dünya menfaati için destekleyen; ama menfaatini elde edemeyince ihanet eden kimse. (Buhari, Şehadet, 22; Ahkâm, 48.)

25. Alışverişte yeminden sakının; zira yemin malı sattırır ama bereketi yok eder. (Müslim, Müsakat, 132, 133; İbn-i Mâce, Ticaret, 30; Nesai, Büyû, 5.)

26. Allah dört zümreye buğz eder; rahmetinden uzaklaştırır: Yemin ederek malı satan, kibirli fakir, zina eden ihtiyar ve zalim yönetici. (Nesai, Zekat, 77; Müsned, 5:151, 176.)

27. Kim hırsızdan malı çalıntı olduğu halde bilerek alırsa hırsızın günahına ortaktır. (Beyhaki, Sünen)

28. Kim malı sattığı müşterisinden memnun olmayan müşterisinden malı geriye alırsa Allah kıyamet gününde onun günahlarını affeder. (Ebu Davud, Büyû, 52; İbn-i Mâce, Ticaret, 26.)

29. Peygamberimiz (asm) Mikdad b. Ma’d-i Kerib’e (ra) “Ya Kudeym! İdareci olmadan, zekât ve miras gibi malî meselelerde hesap tutarak ve bilirkişilik yapmadan ölürsen kurtuluşa erdin demektir” buyurmuştur. (Ebu Davud, İmâre, 5; Müsned, 4:133.)

30. Medine’de kıtlık olmuştu ve mallar pahalanmıştı. Peygamberimize (asm) “Narh koyar, fiyat ayarlaması yapar mısınız?” dediler. Peygamberimiz (asm) “Şüphesiz fiyatları artıran, pahalandıran ve daraltan, genişleten ve rızık veren Allah’tır. Ben ne bir kan ne de bir mal ile ilgili herhangi bir hakkı benden isteyecek kimse bulunmadığı bir halde Allah huzuruna gitmek isterim” buyurdular. (İbn-i Mâce, Ticaret, 27; Duâ, 10.) Şüphesiz Peygamberimizin (asm) “Aldatan bizden değildir.” “Kendi nefsi için sevip istediğini başkası için de sevip istemedikçe gerçekten iman etmiş olmazsınız” tavsiyesi bu konuda yeterlidir.

31. Ahirete ait olmayan amellerde acele etmemek daha hayırlıdır. Acele şeytandan teenni Rahmandandır. (Ebu Davud, Edeb, 10; Tirmizi, Birr, 66.) Peygamberimiz (asm) “Accilû bi’ssalâti kable’l-fevt ve’t tevbeti kable’l-mevt” “Vakit çıkmadan namaza, ölüm gelmeden tevbe etmekte acele ediniz!” ferman etmiştir. Yine sadaka vermek, hayır yapmakta acele etmelidir; zira nefis ve şeytan insanı aldatır. “İnsan bir hayrı yapmak isterse yetmiş şeytan onu engellemek için çalışır” demişlerdir.

32. Dikkatli ve temkinli olmak, her konuda iktisada riayet etmek peygamberliğin yirmi dört parçasından birisidir. (Taberâni, Mu’cemu’l-Kebir.)

33. Peygamberimiz (asm) “Çalışın! Allah’ın rahmetine güvenerek tembellik göstermeyin” (İbn-i Adiyy, el-Kâmil.) buyurdular.

34. “Deveni bağla da sonra Allah’a tevekkül et!” (Tirmizi, Kıyame, 60.) İnsan üzerine düşeni yapmalıdır. Fıtrî ve fiilî duayı yaptıktan sonra Allah’a sığınmalı ve tevekkül etmelidir. Ancak bu şekilde insan Allah’ın kendisine verdiği kabiliyetlerini inkişaf ettirir. Allah’ın vermediği kabiliyeti olmayan konulara girmemelidir. Zira fıtrata aykırıdır. Fıtrat fıtrî olmayan şeyi reddeder atar.

35. “Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, yarın ölecekmiş gibi de ahirete çalışın!” (Beyhaki, Sünen)

36. İşçinin ücretini alın teri kurumadan veriniz. (İbn-i Mâce, Rükûn, 4.)

37. Birinizin ipi eline alarak dağa gidip odun toplayıp satması hem yemesi hem de sadaka vermesi insanlara el avuç açmaktan daha hayırlıdır. (Buhari, Zekât, 50, 53; Büyû, 15.)

38. Allah meslek sahibi sanatkâr kulunu sever. (Taberânî, Kebîr)

39. Allah helal kazanç peşinde olan kulunu yorgun görmesini sever ve ondan razı olur. (Deylemi, Müsnedü’l-Firdevs)

40. Öyle günahlar vardır ki onu namaz, oruç, hac ve umre onlara kefaret olmaz; ancak geçim yolunda çekilen sıkıntılar bu günahları affettirir. (Ebu Nuaym, Hilye)

41. En zorlu imtihan malı az, geçimi zor ve yükümlülüğü olan aile efradının çok olmasıdır. (Hâkim, Müstedrek)

42. Malını satarken uygun bir fiyat veren müşteriye satmaya bak. Çünkü kazanç ve bereket müsamaha ile beraberdir. (Ebu Davud, Merâsil)

43. En faziletli amel helal kazanç peşinde koşmaktır. (İbn-i Lâl)

44. En temiz ve hayırlı kazanç kişinin hakkını vermek şartıyla, sağlam yapmak kaydı ile elinin emeği olan ve her nevi dürüst ticaretten elde edilen kazançtır. (Müsned, 2:334, 357, 358.)

45. Kazancın en helali konuştuğunda yalan söylemeyen, emanet edildiğinde hıyanet etmeyen, söz verdiği zaman sözünde duran, satın aldığı malı kötülemeyen, satarken aşırı methetmeyen, borcunu zamanında ödeyen, zamanında ödemesini yapan müsamahalı tüccarın kazancıdır. (Beyhaki, Şa’bu’l-İman)

46. Kim helal kazanç peşinde bitkin ve yorgun olarak akşamüzeri evine gelirse günahları bağışlanmış olarak evine gelmiş olur. (İbn-i Asakir)

47. Kim helal kazanır ondan yer ve giyer ve yedirir ve giydirirse bu kendisi için bereket ve temizlik olur. Şayet verecek sadakası yoksa şöyle dua etsin: “Allahım! Kulun ve Resulün Muhammed’e (asm) erkek ve kadın mü’minlere rahmet eyle!” Bu da onun bereketi ve temizliğidir. (Ebu Ya’lâ, Müsned)

48. Aç gözlü helal olmayan yoldan kazanç sağlamaya çalışandır. (Taberânî, Kebîr)

49. Pazara mal sevk eden kazançlıdır; malı depolayan ise Allah’ın rahmetinden uzaklaşmıştır. (İbn-i Mace, Ticâret, 6; Darimî, Büyû, 12.)

50. Bizim bir ücret karşılığında bir işe memur ettiğimiz kimsenin bu ücret dışında aldığı bir şey haksız kazançtır. (Ebu Davud, İmare, 10.)

51. Kıyamette insanların en çok pişmanlık duyanı dinini başkasının dünyası için satan kimsedir. (Buhari, Tarih)

52. Peygamberimiz (asm) buyurdu: “İnsanların en şerlileri tek başına yiyen, iyiliği esirgeyen, yolculukta arkadaşlarını terk eden, hizmetçisini döven kimselerdir. Bunlardan daha şerlisi, insanlara kin besleyen ve insanların da kendisine kin beslediği kimsedir. Daha şerlisi ise şerrinden korkulan ve hayrı umulmayandır. Daha şerlisini bildireyim mi? Başkasına dünya menfaati sağlamak için dinini satandır. Bunladan daha şerlisi ise dinini alet ederek dünyalık kazanç ve menfaat peşinde koşandır.” (İbn-i Asakir)

53. Bilerek faiz yiyen ve yediren, ona kâtiplik yapan, bilerek şahitlik eden, güzellik için dövme yapan ve yaptıran kıyamette Muhammed’in dili ile lanete uğramışlardır. (Müslim, Musakat, 105.)

54. Bir yerde zina açıktan işlenip faiz açıktan yenmeye başlarsa Allah’ın azabının kendilerine gelmesini hak etmiş olurlar. (Hakim, Müstedrek)

55. Kazançların en kötüsü faiz kazancıdır. (İbn-i Asakir, Beyhaki’nin Delâil’inden)

56. Faizi alan da veren de günahta eşit ve ortaktır. (Darekutnî, Taberani, Kebir)

57. Üç sınıf insanla kıyamet günü Allah konuşacak ve onlara iltifat edecektir: İki kişinin arasında hiçbir zaman iki yüzlülük etmeyen ve ara bozmayan kişi, hiçbir zaman zina etmeyi aklından geçirmeyen kişi ve kazancına faiz karıştırmayan kişi. (Ebu Nuaym, Hilye)

58. Faiz yetmii nevidir, şirk de bu kadar çoktur. (Bezzar)

59. Faiz kazancı artırıyor görünse de gerçekte ve sonuçta azaltır. (Hâkim, Müstedrek) Faizden kazanç elde edenin sonu yokluk çekmektir. (Müsned, 1:395, 424.)

60. Büyük günahlar yedidir: “Allah’a şirk koşmak, katl, kazfu’l-muhsenatu’l gâfilat, savaştan kaçmak, faiz yemek, yetim malı yemek, hicretten sonra bedeviliğe cehalete dönmek.” (Taberâni, Evsat)

61. Öyle zaman gelecek ki fazi yemeyen kalmayacak, yemek istemeyen de tozu bulaşacaktır. (Nesai, Büyû, 2; İbn-i Mâce, Ticaret, 58.)

62. Bir toplumda faiz yaygınlaşırsa o toplum kıtlıkla cezalandırılır. Rüşvet yaygınlaşırsa o toplum korku ile cezalandırılır. (Müsned, 4:205.)

63. Biriniz Rabbinizden rızık istediği zaman helalinden istesin. (İbn-i Adiy, Kâmil) Cebrail (as) bana her geldiği zaman şu iki duayı yapmamı emrederdi “Allahım beni helal ile rızıklandır ve Salihlerle çalıştır.” (Hâkim, Müstederek)

64. Rızkın anahtarları Arşa yöneliktir. Allah insanların rızıklarını ihtiyaca göre inzal eder. İhtiyacı çok olana çok verir, azalana da az verir. (Dârekutnî, Efrad) Atalarımız “Allah bal yemek isteyene bal, soğan yemek isteyene soğan yedirir” demişlerdir.

65. Rızıklar sabah namazından sonra dağıtılır. Sizler namazdan sonra uyumayınız ve rızık peşinde koşunuz. (Taberâni, Kebîr)

66. Rezzak Allah’tır, rızkı yaratan ve veren Odur. Sizler rızkınızı aramaya çıkın. Allah kuluna rızkını ummadığı yerden vermek ister. (Ebu Hureyre) Ummadığı yerden rızık verir ki Allah’ın verdiğini anlasın…

67. Kul rızkını aradığından daha fazla takdir edilen rızık da kulu ecelinin kendisini aradığından daha fazla arar. (İbn-i Adiyy, Kâmil) Hiç kimse takdir edilen rızkı yemeden ölmez.

68. Sizler ancak zayıflarınız hürmetine rızıklandırılıyorsunuz ve yardım görüyorsunuz. (Buhari, Cihad, 76; Tirmizi, Cihad, 24.) Peygamberimiz (asm) “Ümmetin ancak zaafları, namaz kılmaları ve ihlasları ile Allah’ın yardımına mazhar olurlar” buyurmuştur. Allah zayıfların rızkını verirken güçlüler de bundan faydalanırlar. Allah rızkı zaaf ve acz ve fakra göre verir. Ta ki Rezzak-ı hakiki Allah olduğu bilinsin.

69. Anne-babaya iyilik ömrü ve rızkı artırır. Yalan rızkı azaltır. Dua kazayı geri çevirir. Aziz ve Celil olan Allah’ın yarattıkları hakkında iki kazası vardır. Biri değişmez, ikincisi değişir. (İbn-i Adiy, Kâmil) Allah şartlara bağladığı şeylerde kullar şartlarına riyat ederse onu kaza eder, şartlarına uymazlar, sebeplerine yapışmazlarsa onu kaza etmez. Allah’ın kader, kaza ve atâsı olarak üç kanunu vardır. Atası ve affı olmazsa kullar helak olurlar.

70. Bir ev halkı birbirlerine iyilik ve ikramda bulunurlarsa Allah onların rızıklarını artırır ve onları himayesine alır. (İbn-i Asakir)

71. Şu hususlar imanın zaafındandır: Allah’ı öfkelendirmek bahasına insanları razı etmeye çalışmak, Allah’ın verdiği rızıktan dolayı Allah’tan gafil olup kullarını övmek, Allah’ın sana vermediği rızıktan dolayı da insanlardan şikâyet edip onları kötülemek. Bir insan ne kadar şiddetle istese de Allah takdir etmemiş ise nasip etmediğini sana getirmez. Hiç kimse de Allah’ın sana takdir ettiği şeyden seni mahrum edemez. Allah hikmeti ve büyüklüğü ile huzur ve refahı, kadere rıza ve kuvvetli imana; kaygı, endişe ve tasayı da kadere razı olmayana, Allah’ın rahmetine güvenmemeye ve şikâyet ve itiraza yerleştirmiştir. (Beyhaki, Şuab-ı İman)

72. Peygamberimiz (asm) Hz. Aişe’ye (ra) “Ahirette bana kavuşmak istiyorsan dünyada yolcuya yetecek kadar rızka kanaat et. Zenginlerle oturup kalkmaktan sakın. Yamamadıkça da elbiseyi eski diye bırakma” (Tirmizi, Libas, 38.) buyurmuştur.

73. Borç iki çeşittir: Kim ödemek niyeti ile borçlanır da ödeyemeden ölürse ben onun kefiliyim. Kimde ödememe niyeti ile borçlanır da ölürse o kimsenin iyiliklerinden alınır borçlu olana verilir. O gün dinar ve dirhem yoktur. (Taberani, Kebir)

74. Kişi Allah’ın hoşlanmadığı bir yere harcamak için borçlanmadığı sürece Allah borcunu ödeyene kadar onunla beraberdir. (İbn-i Mâce, Sadakat, 10.) Borcunu ödeme niyeti taşıyana Allah mutlaka yardım eder. (Müsned, 6:72, 99, 131, 235, 250.)

75. Şüphesiz en doğru söz Allah’ın kitabıdır. En güzel yol Muhammed’in yoludur. En çirkin iş, dinde sonradan uydurulan bid’alardır. Her bid’a sapıklıktır, her sapıklık cehennemliktir. Kıyamet aniden başınıza gelecektir. (Parmaklarını birleştirerek) Ben ve kıyamet şöyle birbirine yakınız. Kıyameti, sabah veya akşam size baskın yapacakmış gibi bekleyiniz. Ben bir müminde nefsinden daha yakınım. Kim ölümünden sonra bir mal bırakırsa o mirasçılarınındır. Kim de bir borç veya yetim bırakırsa o bana aittir. Onu ben üzerime alıyorum. Ben müminlerin velisiyim. (Buhari, Edeb, 70; İbn-i Mace, Mukaddime, 7.)

76. Bir şeyi mutlaka istemen gerekiyorsa Salih kimselerden iste. (Nesai, Zekat, 84.)

77. Hak sahibinin konuşma hakkı vardır. (Buhari, İstikraz, 4; Vekâle, 6.)

78. Borçtan sakının! O gecenin kaygısı, gündüzün de zilletidir. (Beyhaki, Şuabu’l-İman)

79. Gaflet üç şeydedir: Allah’ın anmakta. Sabah namazından sonra güneş doğana kadar zikirle meşgul olmakta ve kişinin ödeyemeyeceği kadar borca girmesindedir. (Taberani, Kebir)

80. Günahlarını azalt ki ölüm sana kolay gelsin. Borcunu azalt ki hür yaşayasın. (Beyhaki, Şuabu’l-İman)

81. Borç dindarlığın lekesidir. (Kazâî)

82. Borç Allah’ın sancağıdır. Allah rezil etmek istediği kulunun boynuna o sanacağı asar. (Hâkim, Müstedrek)

83. Kim ödememek niyeti ile borçlanırsa kıyamette hırsız olarak Allah’ın huzuruna gelir. (İbn-i Mâce, Sadakat, 11.)

84. Kim bedelini vermemek niyeti ile bir şey satın alırsa öldüğü zaman hain olarak ölür. Hainin yeri ise cehennemdir. (Ebu Ya’lâ, Müsned)

85. Söz yerine getirilmesi gereken bir borçtur. Söz verip de sözünden dönene yazıklar olsun. Söz verip de sözünden dönene yazıklar olsun. (İbn-i Asakir)

86. Alırken, satarken, borcu öderken, borcunu isterken yumuşak davranan kişiyi Allah cennetine koysun. (Ebu Davud, Salât, 114; Tirmizi, Hudud, 2.)

87. En hayırlınız borcunu en güzel şekilde ödeyeninizdir. (Nesai, Büyû, 64; 103.)

88. Uhud dağı kadar altınım olsa borcum için ayırdığım hariç yanımda üç günden fazla tutmam Allah için dağıtırım. (Buhari, Temennâ, 2; İsti’zan, 30.)

89. Cennete girdim kapısında şu yazıyı gördüm. Sadaka içi bire on sevap vardır. Verilen borca ise on sekiz sevap vardır. Neden böyle diye sordum. Cebrail (as) “Sadaka zenginin de fakirin de eline düşebilir; ama borç ancak muhtaca verilir” dedi. (Taberani, Kebîr)

90. Borç vermek de bir sadakadır. (Ebu Nuaym, Hilye)

91. Adamın biri insanlara borç veriyordu. Alacaklarını tahsile gönderdiği hizmetçisine “Eli dar olanın borcunu sil, belki bu sebeple Allah bizi affeder” diyordu. O kişi vefat edince Allah onu affetti. (Buhari, Enbiya, 54; Büyû, 18.)

92. Allah’ın en sevdiği amel, aç ve muhtaç olana yardım etmek, yemek yedirmek, borcunu ödemek, ya da onun bir sıkıntısını gidermektir. (Taberânî, Kebîr)

93. Kim eli darda olan borçlusuna durumunu düzeltinceye kadar süre tanırsa, Allah da onun günahlarına tevbe edene kadar süre tanır. (Müslim, Zühd, 74; Tirmizi, Büyû, 65.)

94. Vasiyet yapmamak dünyada kusur, ahirette rezillik ve ateştir. (Taberani, Evsat)

95. Vasiyet yerine getirilmeden borçlar ödenir. Mirasçıya vasiyet yoktur. (Beyhaki, Sünen) Cenab-ı hak mirasçıya mirastan olan nasibini tayin etti.

96. Allah’ın yasakladığı büyük günahlardan sonra en büyük günah kişinin borcunu ödeyecek mal bırakmadan ölmesidir. (Ebu Davud, Büyû, 9; Müsned, 4:392.)

97. Üç şeye devam eden mü’min cennetin dilediği kapısından girer: Ölmeden katilini affeden, kismenin bilmediği borcunu ödeyen, farz namazlardan sonra on defa ihlas okuyan. (Ebu Ya’lâ, Müsned)

98. “Allahım helalinden vererek haramından koru, Lütfunla Senden başkasına beni muhtaç etme!” diye dua eden dağlar kadar borcu olsa onlardan kurtulur. (Tirmizi, Dua, 110.)

99. Allahım! Kaygıdan, üzüntüden Sana sığınırım. Tembellikten ve acizlikten Sana sığınırım. Korkaklıktan ve cimrilikten Sana sığınırım. Borç altında ezilmekten ve insanların istibdadından Sana sığınırım. (Ebu Davud, Vitir, 32.)

Etiketler: AlışverişBereketÇalışCesur tüccarFaizGeçimGüvenilir tüccarİşçiKıtlıkKorkak tüccarMalSanatTicaretTüccarZiraat
M.Ali KAYA

M.Ali KAYA

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

EN ÇOK PAYLAŞILANLAR

HÜRRİYET NEDİR?

SİYASAL İSLAM NEDİR?

Hz. HÜSEYİN’İN HÜRRİYET ve HUKUK MÜCADELESİ

ÜRETİMİN GÜCÜ

HÜRRİYET VE DEMOKRASİ İSTEMEYENLER

HÜRRİYET-İ ŞER’Î

YAZI ARŞİVİ

Copyright © 2021 - Her hakkı saklıdır

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Kitaplarım
  • Sunumlarım
  • Hürriyet
  • Hukuk
  • İktisat

Hoşgeldiniz

Hesabınıza Giriş Yapın

Şifremi Unuttum Kayıt Ol

Yeni Hesap Oluştur

Kayıt olmak için aşağıdaki formları doldurun

Tüm Alanları Doldurun Giriş

Şifrenizi geri alın

Lütfen şifrenizi sıfırlamak için kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş