M. Ali KAYA
Üretim olmadan kalkınma olmaz. En iyi üretim ise fikir üretimidir. Zamanı gelen fikri kimse engelleyemez. İnsanlara hâkim olan ve devlet adamlarını yöneten de fikirlerdir. Aykırı fikirlere değer vermek gerekir.
Herkes aynı şeyleri düşünüyorsa insanlar düşünmüyorlar demektir. Aynı düşünce sahipleri ile beraber olmak kişiye bir katkı sağlamaz. Bu inanç ve ideal birlikteliği noktasında değil, dünyaya bakan iktisadî, ekonomik ve kalkınmayı sağlayan, ilerlemeyi ve gelişmeyi gerektiren fikir ve düşünceler açısından böyledir.
Avrupa’nın medenileşmesini ve kalkınmasını sağlayan 150 ilim ve fikir adamıdır. Onların ürettikleri fikirler ve düşünceler, ortaya koydukları metotlar özellikle genç beyinleri etkilemiş ve Avrupa medeniyetini oluşmasını sağlamıştır. Bu sebeple gençleri okumaya ve düşünmeye sevk etmek gerekir.
1200’lerden başlayarak 1500’lü yıllarda Batılılar ve özellikle gençler doğuya hayran idiler. Doğudaki İslam alimlerinin, İbn-i Sina, Farabi, İmam-ı Gazali ve İbn-i Rüşd gibi İslam Felsefecilerin eserlerini Arapça’dan batı dillerine tercüme eder okuyorlardı. Batıda Rönesans ve Reformun temelleri böyle atıldı.
**
Her nevi faaliyette %80 iş odaklı çalışmalı %20 problem çözmelidir. Sağlıklı bir çalışma ve üretim ortamında bu denge korunmalıdır. Bunun tersi olursa oradan faydalı üretim çıkmadığı gibi çalışma hayatı da biter. Bu sebeple iş ve hizmet odaklı çalışmak gerekir.
İnsanın yapamadığı işler, yapmak istemediği işlerdir. Bir insan bir şeyi yapmak istiyorsa sebebi vardır, istemiyorsa bahaneleri çoktur. İnsan ne düşünüyorsa sonuçta odur. Siz neleri düşünüyor ve neler tasarlıyorsanız osunuzdur.
Her şeyden önce bir insan yapabileceğine ve başaracağına inanmalıdır. İnanç, düşünce ve amel başarıyı getirir. Hayat faaliyet ve harekettir. Faaliyetin bittiği yerde hayat da biter.
İnsan sosyal hayata mütevazi bir şekilde girmeli ve daima tevazuyu ahlak edinmelidir. Kişinin şahsiyet ve ahlakı sosyal hayatta, iş ve iletişim ortamlarında gelişir.
Bir insan okuduğu kitaplar ve arkadaş çevresi ile yaptığı işe göre değer kazanır. Bu sebeple değerli kitapları okumak, ahlaklı ve hayırlı kişilerle arkadaşlık yapmak, ilim ve ibadet meclislerinde bulunmak ve değerli insanlarla dost olmak, başarılı iş adamları ile beraber olmak onun değer ve kalitesini artırır.
**
Bütün bunların yüksek bir amaca yönelmesi gerekir. Bu da Allah rızasıdır. İnsanın amellerinde, çalışmalarında, faaliyetlerinde ve düşüncelerinde Allah rızası amacı uzak bir hedef ve yüksek bir gaye olarak daima bulunmalıdır. Bir canlıya iyilik yaparken ve bir insana faydalı olurken her şeyden önce Allah rızasını esas almalıdır. Bu sizin Allah rızasını kazanmanıza sebep olur.
İnsan kendisini bulunmaz “Hint Kumaşı” ve saygı duyulması gereken değerli bir insan olarak görmemeli, daima eksik, noksan, kusurlu ve günahkâr birisi olarak görmeli ve hatalarını, eksiklerini ve kusurlarını gidermeye çalışmalıdır ki daima terakki ve tekâmül etsin. Hayat boyu öğrenme dediğimiz şey budur. Kendini tam bilen, eksiksiz ve kusursuz gören ve her şeyi bildiğini iddia eden asla daha yükseğe çıkamaz.
Bediüzzaman hazretleri “Gaye-i hayal olmazsa insan enelere döner” demektedir. Yüksek hayali ve uluvv-ü himmet denen yüce gayeleri olmayan ve buna ulaşmak için daima gayret etmeyen kişi gurur ve kibre kapılarak helak olur.
**
Mevlâna ne güzel söylemiş:
“Yüzde ısrar etme, doksan da olur.
İnsan dediğinde noksan da olur.
Sakın büyüklenme elde neler var!
“Bir ben varım!” deme yoksan da olur.”
**
Hz. Ali (ra) da dünyanın fani olduğunu ve her şeyin geçici bulunduğunu ifade eder. Dünyanın sıkıntısı da saadeti de geçicidir. Bu sebeple her ikisine de değer vermeye gelmez. Siz amacınız olan Allah rızasına odaklanarak Allah’ın size verdiği imkan ve kabiliyetleri daima geliştirme, kendinize, ailenize, topluma ve insanlığa faydalı olmaya çalışmalısınız.
Ne demiş Hz. Ali (ra):
“Bu fani dünyada bulunmaz subût
Dünyanın evleri nesc-i ankebût.
Ey dünya talibi yeter sana kût,
Ömür fanidir, herkes olacak yemût.
**
Şu esaslara dikkat lazımdır:
1. Kimseyi hafife alma!
2. Dalga geçerek konuşma!
3. “Olmaz!” diye söze başlama!
4. Mevcudu inkâr etme!
5. Yok olan vücut rengi verme!
6. Muktezay-ı hale mutabık hareket et!
7. Pozitif düşünceye sahip olun!
8. Allah’a güvenerek cesaretli olun!
9. İyilik ve takvada birbirinize yardım edin!
10. Bütün gayeniz ve hedefiniz Allah rızası olsun!